Fotoğrafım
Antalya, 05323611890 masafak@gmail.com, Türkiye

DOMUZ KARTİLAJINDAN TÜRETİLMİŞ ÇATI MADDESİ ÜZERİNDE EKİLMİŞ KIKIRDAK HÜCRESİ KULLANILDIĞI DOKU MÜHENDİSLİĞİ İLE TRAKEA REKONSTRUKSİYONU

GİRİŞ
Larinks kanserlerinde veya pediatrik subglottik sttenolarda parsiyel trakea rekonstruksiyonu sık uygulanan bir yaklaşımdır. Larinksin anatomik ve fizyolojik özellikleri nedeniyle kostal kartilaj, bukkal mukoza veya sentetik materyal kullanılmasıyla yapılan trakeal rekonstruksiyonların etkinliği tartışmalıdır. Trakea yapısının C-şekilli kartilajlar, respiratuar epitel, düz kaslar ve kan damarları içeren bağ dokusundan oluştuğu iyi bilinmektedir. Trakea kartilajı hava yolu için havayolu oluştururken, mukosilier klirens için solunum epiteline de destek sağlamalıdır. Uç uca anastamoz yöntemi çok iyi  sonuçlar sağlasa da bu her hasta için mümkün olamamaktadır. Montgomery T-tüp tekniği, kostal kartilaj greft, SCM fasyası veya serbest flep gibi konvansiyonel teknikler trakea rekonstruksiyonundan beklenen şartları tam olarak sağlayamamaktadır. 
Vacanti ve ark. fareler üzerinde doku mühendisliği ile elde edilen kartilaj ile küçük trakeal defektleri onarmalarından beri ümit veren bir alternatif olmuştur (C.A. Vacanti, K.T. Paige, W.S. Kim, J. Sakata, J. Upton, J.P. Vacanti, Experimental tracheal replacement using tissue-engineered cartilage, J. Pediatr. Surg. 29 (2) (1994) 204–205, discussion 201–204.). İmpante edilen dokunun ekstraselüler matriksi iyi bir mekanik destek olurken, kan damarları ve respiratuar epitelin rejenerasyonu için de iyi bir çatı oluşturmaktadır. Daha önce fibrin ve hyaluronik asitden oluşan komposit jel ile trakea rekonstruksiyonu raporlarımızı yayımlamıştık (H.J. Hong, J.S. Lee, J.W. Choi, B.H. Min, H.B. Lee, C.H. Kim, Transplantation of autologous chondrocytes seeded on a fibrin/hyaluronan composite gel into tracheal cartilage defects in rabbits: preliminary results, Artif. Organs 36 (11) (2012) 998–1006.).  Bu madde doku atılımı reaksiyonu göstermemiş ancak yeni kartilaj formasyonu açısından etkili olamamıştır. Domuz kartilajından elde edilen çatının (PCS - Porcine Cartilage-derived Substance) doku mühendisliği ile trakea rekonstruksiyonu açısından kondrogenezis için iyi bir ortam oluşturabileceğini düşündük. Bu çalışmada PCS ile allogenic kondrosit kültürü ile elde edilen doku ile reknostruksiyona ait sonuçları endoskopik, kradyolojik, histolojik olarak değerlendirmek istedik.

MATERYAL METOD
Kondrositler tavşan dizintden izole edildi. Tiletamine (4 mg/kg) ve Zolazepam (4 mg/kg) ile anestezi altındaki tavşandan steril olarak diz kartilajı alındı. Teknik ayrıntıları etraflıca bildirilen yöntemlerle iki pasaj üsetilen kondrositler kullanıldı.



PCS domuzun ön ve arka ayaklarındaki eklem kıkırdaklarından ayrıntılı teknik işlemler ile edilmiş. 
 


Bu PCS üzerine tavşan kondrositleri ekilip, 7 hafta sonra elde edilen doku greft olarak kullanılmış. Elde edilen greft 12 haftalık 6 tavşan üzerinde cerrahi olarak trakea rekonstruksiyonunda kullanıldı. Genel anestezi altındaki tavşanların trakealarında 5x10 mm.lik bir bölüm çıkarılmış, ve üretilen doku ile rekonstrukte edilmiştir.
Post.op. 2, 4 ve 8.haftalarda 4 mm.lik rigid teleskopla bronkoskopileri yapılmış, CT çekilmiş, İnverted mikroskop ve yüksek hızlı kameralarla 6 ayrı sahadan silier fonksiyonlar kaydedilmiş.

SONUÇLAR
Kondrositlerin sağkalımı yeşil-kırmızı flöresan tekniği ile ölçülmüş.
Post.op. dönemde bütün tavşanların solunum fonksiyonları iyi seyretmiş. Bronkoskopi görüntülerinde epitel ile döşenmiş ve stenoz oluşturmayan lümenler görüntülenmiş. 2..hf erken dönem dönemde minimal bir skar görülse de, bu durum 8.haftada tamamen remodelinge uğramış.



CT ile herhangi bir stenoz hali görüntülenmemiş.


Histolojik olarak yeni kartilaj hücrelerinin daha büyük ve kalın olduğu görülmüş. 2.haftada bir miktar granülasyon dokusu varken, 8.haftada düzeldiği görülmüş. Rejenerasyon alanındaki  silier epitel 2.haftada bir miktar bozuk yapı gösterirken, 8.haftada tamamen orjinal epitel görünümüne ulaşmıştır.
Silier fonksiyonlar 2.haftada kötü iken, 8.haftada control dokusundakinden istatistiksel olarak farklı bulunmamıştır.



TARTIŞMA
Kıkırdak dokusu hipoksiye dirençli olup, erken dönemde difizyon ile hayatta kalmaktadır. Kan ve lenf akımının olmayışı immonolojik olarak greftin muaf kalmasını sağlamaktadır. Buna benzer kondrosit implantasyonları bazı ortopedik osteochondral defektlerde başarıyla kullanılmaktadır. Bu tür doku transferi için hücreler için bir çatı kullanılması çok önemli olmaktadır. Fibrin ve hidroksiapatit (HA) çatı kullanıldığında oluşan yeni kartilaj dokusu orjinaline göre çok farklı ve yetersiz olmaktadır. Eklem cerrahileri için yeterli olsa da, trakea rekonstruksiyonu için istenilen fiziksel destek ve epitel rekonstruksiyonu için yeterli olmamıştır. 
PCS elde edilmesi kolay ve bol bir materyaldir ve poroz yapısı kartilaj dokunun rejenerasyonu için ideal bir yapı oluşturmaktadır. Bu çalışmada yeşil-kırmızı flöresan tekniği ile impqlante edilen kartilaj hücrelerinin %90 üzerinde canlı kalabildiğini göstermiştir. Bunun PCS içindeki sitokinler, growth faktör ve diğer fonksiyonel proteinler nedeniyle olabildiği sanılmaktadır.
Çepeçevre doku kayıpları için bu tekniğin kullanılmasının bazı kısıtlamaları olabilir. Elde edilen greftin fiziksel dayanma gücü tam olarak istenildiği kadar olmayabilir. 

KAYNAK
Yoo Seob Shin, Bum Hee Lee, Jae Won Choi, Byoung-Hyun Min, Jae Won Chang, Soon Sim Yang, Chul-Ho Kim. Int J Ped Otolaryngology 2014; 78:32-8.

Prof.Dr. Mustafa Asım Şafak
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi
Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı
KBB Anabilim Dalı Başkanı
NEMJ Baş Editör
Lefkoşa, KKTC 

Mobile Phone KKTC: 0 542 877 55 66 
                         TC: 0 532 361 18 90
http://masafak.tripod.com


ŞAFAK MA, MD.
Professor of Otorhinolaryngology
Head of Otorhinolaryngology Department
President of Surgical Science Division
Near East University, Faculty of Medicine
Chief Editor of Near East Medical Journal

GSM: TRNC +90 542 877 55 66
          TR     +90 532 361 18 90